Wednesday, February 27, 2008

Eğer fikir suçundan beni cezalandıracaklarsa demokrasi adına çok karanlık bir tablo oluşturur.



“Halkı askerlikten soğuttuğu” gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Bülent Ersoy bugün basın toplantısı düzenledi. Konuşmasını videodan gazetecilere cümle cümle izlettikten sonra, “Bukalemun değilim, O gün ne söylemişsem arkasındayım. Ölüm değil çözüm istemek suçsa assınlar beni” dedi.
Kendisini “Sözde değil, özde milliyetçi” olarak tanımlayan, sanatkar ve aydın kesimin halka ışık tutmakla görevli olduğunu vurgulayan Ersoy, “sahnede gerdan kıran, şarkı söyleyen ve oynayan olmanın dışında, gerçek hissiyatını ve doğrularını halka ışık tutmak adına sunduğunu ve sunmaya da devam edeceğini” söyledi.
“Denilmiş ki; ‘Ersoy’un konuşması askerlik yaşına gelmiş çocukları soğutmak amacını taşıyor’. Ben böyle bir şey söylemedim, onu kimler söylüyorsa o sözler kendilerine aittir. O günkü konuşmalarımın arkasındayım, aynı şeyleri söylüyorum. Aradan geçen 2-3 gün zarfında bukalemun gibi kabuk değiştirmiş bir halim olamaz. Bir beyanın, bir yazının giriş, gelişme ve sonuç bölümleri vardır. Her zaman olduğu gibi görmek istedikleri gibi konuşmanın bir yerini böyle cımbızla alıyorlar. Ne demiş kadın? Bu kadının feryadı nedir? ‘Ölüm değil, çözüm olsun’ demiş. Şimdi neye istinaden birileri bunu çarpıtıyor? Arkadaşlarım görmek istedikleri gibi, lanse etmek istedikleri gibi bir yerini cımbızla alıyorlar, onun bağlantılı olduğu yerleri ne yazık ki ya ön yargılı olarak ya da algılama güçlerinin zayıf oluşundan ötürü görmezlikten geliyorlar.Program kaydı ile kendimi ispat etme imkanı buldum. Bu ispat olmasaydı, kendimi nasıl aklayabilirdim? Ölüm yerine çözüm, dedim, hata mı ettim? Sessizliğin belki de sesi oldum. Çözüm istemek suç ise beni hemen assınlar, aksi halde taltif ve onore etmesini de bilsinler. Ben ‘Çocuklarınızı aman askere göndermeyin!’ der miyim? Ben haddimi bilirim. Ben ‘ölüm’ yerine ‘çözüm’ diyorum. Çünkü ben o annelerin o feryat seslerini duymak istemiyorum, o tabutları görmek istemiyorum.”

Ersoy, bundan sonra hiçbir şey yapmayıp, bekleyeceğini belirtti ve şöyle devam etti: “Her vatandaş gibi beni de ifadeye çağıracaklardır sayın savcılar. Ben de duygularımı burada nasıl ifade ediyorsam devletin savcılarına da ifade ederim, onlar beni anlayacaklardır. Eğer fikir suçundan beni cezalandıracaklarsa o zaman bilemiyorum, o demokrasi adına çok karanlık bir tablo oluşturur. Şu anda onu düşünmek dahi istemiyorum.”
Kaynak: nethaber.com, ntvmsnbc.com

No comments: