Monday, April 06, 2009
Sağlık Bakanlığı kot taşlamayı yasakladı!!!
Radikal 04/04/2009
Sağlık Bakanlığı, ölümle sonuçlanabilen bir akciğer hastalığı olan silikozise yol açtığı gerekçesiyle her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasakladı. (Haberin devami)
Sağlık Bakanlığı görevini yaptı, Sıra Çalışma Bakanlığında
Sağlık Bakanlığının kot kumlamayı yasaklaması, iki yılı aşkın mücadelemizin en somut kazanımıdır.
Ancak yeterli değildir:
Mülki amirler ve yerel yönetimler, bölgelerindeki kaçak işyerlerini en kısa sürede tespit edip kapatmalıdır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bugüne kadar bu işte kayıt dışı çalışmış ve mağdur olmuş binlerce işçinin sosyal güvenlik haklarını geriye dönük sağlamalıdır.
Adalet Bakanlığı, mağdur işçilerin yargı harçlarından muaf olması için “adli müzaheret” kararı çıkarmalıdır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda sorumluluğu olan kamu görevlileri hakkında davaların yürüyebilmesi için, adli soruşturmalara izin vermelidir.
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi tıbbi, adli ve idari tüm sürecin yakın takipçisi olmaya devam edecektir.
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi
İletişim için
Prof. Dr. Zeki KILIÇASLAN 0 533 332 44 76
Av. Tanzer GÜVEN 0 533 561 62 50
Mehmet DEMİR 0 532 593 66 55
Sunday, April 05, 2009
did you ever wonder what snowmen do all summer?
Saturday, April 04, 2009
YEŞİLLER PARTİSİ BASIN AÇIKLAMASI
Yeşiller Partisi, Eş Sözcüsü Bilge Contepe’ye açılan soruşturmayı kınadı: “Bir kez daha Merhaba, Rojbaş, Hello”
Bilindiği gibi 14 Mart 2009 tarihinde Bodrum Turgutreis DTP seçim irtibat bürosuna yönelik ırkçı bir saldırı gerçekleştirilmiştir.. Bodrum’daki demokratik kitle örgütleri tarafından bu saldırıyı kınamak amacıyla yapılan basın açıklamasına katılan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Contepe “Kürdüyle, Türküyle, Çerkez’iyle tüm Bodrum halkının hello demeyi öğrendiği gibi rojbaş demeyi de öğreneceğini, farklılıklarla bir arada yasamanın demokrasinin temel gerekliliği” olduğunu söyleyerek yapılan saldırıyı kınamış ve faillerin bulunmasını talep etmiştir.
Bugüne kadar DTP bürosuna yapılan ırkçı saldırının faillerinin yakalanması konusunda hiçbir çaba gösteremeyen güvenlik güçleri, konuşmasından ötürü eş sözcümüzü ifade vermeye çağırmıştır. Kendisine hangi suçtan dolayı ifadesine başvurulduğu bile bildirilmeyen Bilge Contepe’ye “14 Mart 2009 tarihinde yaptığınız konuşma hakkında ifadenizi veriniz” gibi tamamen muğlâk bir soru sorulmuş ve etnik bir gruba karşı ırkçılığın somut göstergesi olan böylesi bir saldırıya karşı konuşmanın kendisi bir suçmuş gibi davranılmıştır.
TRT Şeş’in açılışında Başbakan Erdoğan da Kürtçe konuşmuş ve seçim döneminde Kürt illerinde yapılan mitinglerde Kürtçe pankartlarla karşılanmıştı. Şimdi ise Anayasa’nın eşitlik ilkesine uyması gereken savcılar ve hâkimler eş sözcümüzün barışçı konuşmasını hukuk skandalı sayılacak biçimde soruşturma konusu etmektedirler. Korkutma ve sindirme amaçlı olduğu aşikâr olan bu tarz çifte standartlı uygulamalarla hâlâ karşılaşıyor olmak kara mizahın sınırlarını zorlayan devlet mantığının tipik bir göstergesidir. Aynı devlet mantığı Güneydoğu’da Kürtçe yazan ve konuşan belediye başkanlarına karşı da terör estirmektedir.
Bu zihniyet, hukukun ‘devletin âli menfaatlerinin’ korunmasının bir aracı olduğu, bazı potansiyel suçlu grupların var olduğu ve bunların yaptığı konuşmaların, eylemlerin, protestoların mümkün olan her türlü yöntem kullanılarak bastırılması gerektiği anlayışını meşru kılmaktadır. Devletçi bürokrasi anlayışının özünde bulunan zihniyetin amacı suça karşı adaleti sağlamak değil, hak aramaya karşı tepki göstereni ve sesini çıkaranı sindirmektir. Güvenlik ve yargı bürokrasisinin hâla tek parti döneminden kalma bir zihniyetle hukuku baskıcı bir biçimde yorumlanması demokrasinin önündeki en önemli engellerden biridir. Hukukçular adalet ilkesini devleti koruma fikrinden önde tutmadıkça, ülkemizde demokrasinin yeşermesi bir hayli zor olacaktır.
Yeşiller Partisi olarak Eş Sözcümüz Bilge Contepe’ye yapılan bu hukuk ve demokrasi dışı sindirme girişimini kınıyor, Demokratik Toplum Partisi’nin Bodrum Turgutreis seçim bürosuna yapılan saldırıya ilişkin güvenlik güçlerinin kayıtsızlığının takipçisi olacağımızı hatırlatarak bir kez daha “Merhaba, Rojbaş, Hello” diyoruz....
Yeşiller Partisi, 3 Nisan 2009
Yeşiller Partisi, Eş Sözcüsü Bilge Contepe’ye açılan soruşturmayı kınadı: “Bir kez daha Merhaba, Rojbaş, Hello”
Bilindiği gibi 14 Mart 2009 tarihinde Bodrum Turgutreis DTP seçim irtibat bürosuna yönelik ırkçı bir saldırı gerçekleştirilmiştir.. Bodrum’daki demokratik kitle örgütleri tarafından bu saldırıyı kınamak amacıyla yapılan basın açıklamasına katılan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Contepe “Kürdüyle, Türküyle, Çerkez’iyle tüm Bodrum halkının hello demeyi öğrendiği gibi rojbaş demeyi de öğreneceğini, farklılıklarla bir arada yasamanın demokrasinin temel gerekliliği” olduğunu söyleyerek yapılan saldırıyı kınamış ve faillerin bulunmasını talep etmiştir.
Bugüne kadar DTP bürosuna yapılan ırkçı saldırının faillerinin yakalanması konusunda hiçbir çaba gösteremeyen güvenlik güçleri, konuşmasından ötürü eş sözcümüzü ifade vermeye çağırmıştır. Kendisine hangi suçtan dolayı ifadesine başvurulduğu bile bildirilmeyen Bilge Contepe’ye “14 Mart 2009 tarihinde yaptığınız konuşma hakkında ifadenizi veriniz” gibi tamamen muğlâk bir soru sorulmuş ve etnik bir gruba karşı ırkçılığın somut göstergesi olan böylesi bir saldırıya karşı konuşmanın kendisi bir suçmuş gibi davranılmıştır.
TRT Şeş’in açılışında Başbakan Erdoğan da Kürtçe konuşmuş ve seçim döneminde Kürt illerinde yapılan mitinglerde Kürtçe pankartlarla karşılanmıştı. Şimdi ise Anayasa’nın eşitlik ilkesine uyması gereken savcılar ve hâkimler eş sözcümüzün barışçı konuşmasını hukuk skandalı sayılacak biçimde soruşturma konusu etmektedirler. Korkutma ve sindirme amaçlı olduğu aşikâr olan bu tarz çifte standartlı uygulamalarla hâlâ karşılaşıyor olmak kara mizahın sınırlarını zorlayan devlet mantığının tipik bir göstergesidir. Aynı devlet mantığı Güneydoğu’da Kürtçe yazan ve konuşan belediye başkanlarına karşı da terör estirmektedir.
Bu zihniyet, hukukun ‘devletin âli menfaatlerinin’ korunmasının bir aracı olduğu, bazı potansiyel suçlu grupların var olduğu ve bunların yaptığı konuşmaların, eylemlerin, protestoların mümkün olan her türlü yöntem kullanılarak bastırılması gerektiği anlayışını meşru kılmaktadır. Devletçi bürokrasi anlayışının özünde bulunan zihniyetin amacı suça karşı adaleti sağlamak değil, hak aramaya karşı tepki göstereni ve sesini çıkaranı sindirmektir. Güvenlik ve yargı bürokrasisinin hâla tek parti döneminden kalma bir zihniyetle hukuku baskıcı bir biçimde yorumlanması demokrasinin önündeki en önemli engellerden biridir. Hukukçular adalet ilkesini devleti koruma fikrinden önde tutmadıkça, ülkemizde demokrasinin yeşermesi bir hayli zor olacaktır.
Yeşiller Partisi olarak Eş Sözcümüz Bilge Contepe’ye yapılan bu hukuk ve demokrasi dışı sindirme girişimini kınıyor, Demokratik Toplum Partisi’nin Bodrum Turgutreis seçim bürosuna yapılan saldırıya ilişkin güvenlik güçlerinin kayıtsızlığının takipçisi olacağımızı hatırlatarak bir kez daha “Merhaba, Rojbaş, Hello” diyoruz....
Yeşiller Partisi, 3 Nisan 2009
Thursday, April 02, 2009
just came across this funniest website
called canucklehead
worth looking at, patiently, and you'll fall out of your chair laughing (or decide I have a sick sense of humour); particularly the images under Look category. Here are the ones about software, which are much less funky then the rest.
worth looking at, patiently, and you'll fall out of your chair laughing (or decide I have a sick sense of humour); particularly the images under Look category. Here are the ones about software, which are much less funky then the rest.
neler yapiyorum?
Gecen aylardan blog'a koymayi atladigim bir kac aktivite (resimler sizi websitelerine yonlendirecek)
Mor ve Otesi Konseri
Maassilo, Rotterdam
Prof. Jacob Torfing's van Humboldt Lecture
Nijmegen University
Milk (movie)
Muhabir / Reporter
Memet Ali Alabora
Rotterdamse Schouwburg
Turkiye'de Basin Ozgurlugu
De Balie, Amsterdam
Konusmacilar: Jessica Lutz - NOS
• Oral Çalışlar - Radikal
• Yasemin Congar - Taraf
• Kürşat Bumin - Yeni Şafak
Žižek
De Balie, Amsterdam
Mor ve Otesi Konseri
Maassilo, Rotterdam
Prof. Jacob Torfing's van Humboldt Lecture
Nijmegen University
Visiting Anne Frank Huis with Ozkan (big frustration)
Milk (movie)
Muhabir / Reporter
Memet Ali Alabora
Rotterdamse Schouwburg
Turkiye'de Basin Ozgurlugu
De Balie, Amsterdam
Konusmacilar: Jessica Lutz - NOS
• Oral Çalışlar - Radikal
• Yasemin Congar - Taraf
• Kürşat Bumin - Yeni Şafak
Žižek
De Balie, Amsterdam
Subscribe to:
Posts (Atom)