Saturday, April 04, 2009

YEŞİLLER PARTİSİ BASIN AÇIKLAMASI

Yeşiller Partisi, Eş Sözcüsü Bilge Contepe’ye açılan soruşturmayı kınadı: “Bir kez daha Merhaba, Rojbaş, Hello”

Bilindiği gibi 14 Mart 2009 tarihinde Bodrum Turgutreis DTP seçim irtibat bürosuna yönelik ırkçı bir saldırı gerçekleştirilmiştir.. Bodrum’daki demokratik kitle örgütleri tarafından bu saldırıyı kınamak amacıyla yapılan basın açıklamasına katılan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Contepe “Kürdüyle, Türküyle, Çerkez’iyle tüm Bodrum halkının hello demeyi öğrendiği gibi rojbaş demeyi de öğreneceğini, farklılıklarla bir arada yasamanın demokrasinin temel gerekliliği” olduğunu söyleyerek yapılan saldırıyı kınamış ve faillerin bulunmasını talep etmiştir.

Bugüne kadar DTP bürosuna yapılan ırkçı saldırının faillerinin yakalanması konusunda hiçbir çaba gösteremeyen güvenlik güçleri, konuşmasından ötürü eş sözcümüzü ifade vermeye çağırmıştır. Kendisine hangi suçtan dolayı ifadesine başvurulduğu bile bildirilmeyen Bilge Contepe’ye “14 Mart 2009 tarihinde yaptığınız konuşma hakkında ifadenizi veriniz” gibi tamamen muğlâk bir soru sorulmuş ve etnik bir gruba karşı ırkçılığın somut göstergesi olan böylesi bir saldırıya karşı konuşmanın kendisi bir suçmuş gibi davranılmıştır.

TRT Şeş’in açılışında Başbakan Erdoğan da Kürtçe konuşmuş ve seçim döneminde Kürt illerinde yapılan mitinglerde Kürtçe pankartlarla karşılanmıştı. Şimdi ise Anayasa’nın eşitlik ilkesine uyması gereken savcılar ve hâkimler eş sözcümüzün barışçı konuşmasını hukuk skandalı sayılacak biçimde soruşturma konusu etmektedirler. Korkutma ve sindirme amaçlı olduğu aşikâr olan bu tarz çifte standartlı uygulamalarla hâlâ karşılaşıyor olmak kara mizahın sınırlarını zorlayan devlet mantığının tipik bir göstergesidir. Aynı devlet mantığı Güneydoğu’da Kürtçe yazan ve konuşan belediye başkanlarına karşı da terör estirmektedir.

Bu zihniyet, hukukun ‘devletin âli menfaatlerinin’ korunmasının bir aracı olduğu, bazı potansiyel suçlu grupların var olduğu ve bunların yaptığı konuşmaların, eylemlerin, protestoların mümkün olan her türlü yöntem kullanılarak bastırılması gerektiği anlayışını meşru kılmaktadır. Devletçi bürokrasi anlayışının özünde bulunan zihniyetin amacı suça karşı adaleti sağlamak değil, hak aramaya karşı tepki göstereni ve sesini çıkaranı sindirmektir. Güvenlik ve yargı bürokrasisinin hâla tek parti döneminden kalma bir zihniyetle hukuku baskıcı bir biçimde yorumlanması demokrasinin önündeki en önemli engellerden biridir. Hukukçular adalet ilkesini devleti koruma fikrinden önde tutmadıkça, ülkemizde demokrasinin yeşermesi bir hayli zor olacaktır.

Yeşiller Partisi olarak Eş Sözcümüz Bilge Contepe’ye yapılan bu hukuk ve demokrasi dışı sindirme girişimini kınıyor, Demokratik Toplum Partisi’nin Bodrum Turgutreis seçim bürosuna yapılan saldırıya ilişkin güvenlik güçlerinin kayıtsızlığının takipçisi olacağımızı hatırlatarak bir kez daha “Merhaba, Rojbaş, Hello” diyoruz....


Yeşiller Partisi, 3 Nisan 2009

No comments: