Wednesday, December 16, 2009

Make a phone call! TODAY!

At this link you'll find a list of every head of state and his or her phone number. You'll note that the countries are listed in either green or red type. If your nation is in green, it means they're fighting the good fight for 350. We need you to leave them a message that either expresses your pride and gratitude for their commitment to keeping 350 in the treaty text, or your earnest wish that they'll listen to the science and consider standing with the bloc of more than 100 nations standing for bold scientific targets.

Please click here to make the call--you'll find everything you need: the appropriate phone numbers, a short script of what to say, and a sense of how your country's leadership is standing on this issue.

Country List:

Countries Listed in GREEN Support 350

Countries LIsted in RED do NOT support 350

Albania

Algeria

Andorra

Angola

Argentina

Armenia

Australia

Austria

Afghanistan

Bahamas

Bahrain

Bangladesh

Barbados

Belarus

Belgium

Belize

Benin

Bhutan

Bolivia

Bosnia and Herzegovina

Botswana

Brazil

Brunei

Bulgaria

Burkina Faso

Burundi

Cambodia

Cameroon

Canada

Cape Verde

Central African Republic

Chad

Chile

China

Colombia

Comoros

Costa Rica

Cote d'Ivoire

Croatia

Cuba

Cyprus

Czech Republic

Democratic Republic of the Congo

Denmark

Djibouti

Dominica

Dominican Republic

East Timor

Ecuador

Egypt

El Salvador

Equatorial Guinea

Eritrea

Estonia

Ethiopia

Fiji

Finland

France

Gabon

Gambia

Georgia

Germany

Ghana

Greece

Grenada

Guatemala

Guinea

Guinea-Bissau

Guyana

Haiti

Honduras

Hungary

Iceland

India

Indonesia

Iran

Iraq

Ireland

Israel

Italy

Jamaica

Japan

Jordan

Kazakhstan

Kenya

Kiribati

Korea

Korea

Kuwait

Kyrgyzstan

Laos

Latvia

Lebanon

Lesotho

Liberia

Libya

Liechtenstein

Lithuania

Luxembourg

Macedonia

Madagascar

Malawi

Malaysia

Maldives

Mali

Malta

Marshall Islands

Mauritania

Mauritius

Mexico

Micronesia

Moldova

Monaco

Mongolia

Montenegro

Morocco

Mozambique

Myanmar (Burma)

Namibia

Nauru

Nepal

Netherlands

New Zealand

Nicaragua

Nieue

Niger

Nigeria

Norway

Oman

Pakistan

Palau

Panama

Papua New Guinea

Paraguay

Peru

Philippines

Poland

Portugal

Qatar

Republic of the Congo

Romania

Russia

Rwanda

Saint Kitts and Nevis

Saint Lucia

Saint Vincent and the Grenadines

Samoa

San Marino

Sao Tome and Principe

Saudi Arabia

Senegal

Serbia

Seychelles

Sierra Leone

Singapore

Slovakia

Slovenia

Solomon Islands

Somalia

South Africa

Spain

Sri Lanka

Sudan

Suriname

Swaziland

Sweden

Switzerland

Syria

Tajikistan

Tanzania

Thailand

Togo

Tonga

Trinidad and Tobago

Tunisia

Turkey

Turkmenistan

Tuvalu

Uganda

Ukraine

United Arab Emirates

United Kingdom

United States of America

Uruguay

Uzbekistan

Vanuatu

Venezuela

Vietnam

Yemen

Zambia

Zimbabwe

Tuesday, December 08, 2009

Yeşiller Kopenhag İletişim Merkezi Sunar....

Enerji Bakanı Greenpeace’i ziyaret etti, çayını içti

Greenpeace: “Nükleerle yaşamaya hazır mısınız?”
Bakan Yıldız: “Evet, hazırız!”

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kendisi Libya’dayken Bakanlık önünde eylem yapan Greenpeace üyelerini İstanbul’daki ofislerinde ziyaret ederek bir ilke imza attı.


Özgür Gürbüz / 2 Aralık 2009


Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kurban Bayramı öncesi Ankara’daki bakanlık binası önünde eylem yapan Greenpeace (Yeşilbarış) örgütüne iade-i ziyarette bulundu. Hükümetin nükleer enerji politikalarını protesto eden Greenpeace örgütünün İstanbul’daki ofisine gelen Taner Yıldız, önce Greenpeace Akdeniz Ofisi Genel Direktörü Uygar Özesmi ile 15 dakika süren özel bir görüşme yaptı. Görüşmeden sonra çevrecilerin ofisinde kısa bir tur atan Yıldız, Özesmi ile basının karşısına geçti ve nükleer enerjiyle ilgili soruları yanıtladı.

“Nükleerle yaşamaya hazırız!”
Basın toplantısı sırasında Greenpeace üyelerinin getirdiği çayı içen Enerji Bakanı, kendisine hediye edilen ve üzerinde “Nükleerle yaşamaya hazır mısınız” yazılı “t-shirt”ü üzerine tuttu ve soruya, “Evet, hazırız” yanıtını verdi. Gazeteciler bakana içtiği çayın radyasyonlu olup olmadığını da sordu. Bu soruya Özesmi, “Garantili çay” yanıtını verdi. 1986 yılındaki Çernobil kazasından sonra dönemin bakan ve Başbakanı çayda radyasyon olup olmadığı tartışmalarına televizyonlarda çay içerek yanıt vermişti.

Bakan Yıldız, enerji konusunda tüm sivil toplum örgütlerini dinlemeye hazır olduklarını ve Greenpeace tarafından hazırlanan Enerji (D)evrimi raporunu da dikkatle incelediğini belirterek, “Bir kısmına katılıyor, bir kısmına katılmıyorum. Dikkatlice inceledim, güncellenmesi gereken bazı rakamlar var. Bu konuda ortak bir heyet oluşturulacak ve belki buradan çıkan çalışmalar kamuoyuna açıklanacak” dedi. Şeffaflığın gücüne inanan bir hükümet olduklarını söyleyen Yıldız, “Hem yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmek hem de arz güvenliğiyle ile ilgili tedbirleri almak zorundayım” açıklamasını yaptı. Nükleer santrallerin işletim sırasında atmosfere en az seragazı salan güç santrallerinden biri olduğunu ve iklim değişikliğini durdurma konusundaki önemine dikkat çeken Yıldız, 2023 yılına kadar tüm yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirsek bile ondan sonraki yıllarda meydana gelecek açığın kapatılamayacağına işaret etti.

Bakan’a “radyoaktivist” olun çağırısı
Basın toplantısında söz alan ve Yıldız’ın ziyaretinde çok memnun olduklarını söyleyen Özesmi ise, 20 bin destekçisi ve 200 bine yakın siber aktivisti bulunan Greenpeace’in, “I love nuclear” adı verdikleri kampanyayla, nükleer enerjiye hayır diyen 1 milyon imzacıyı hedeflediklerini belirterek, “1 milyon kişiye ulaşınca Bakanlık’ta bu nükleer masala hayır diyecektir” dedi ve Bakan Yıldız’ı da “radyoaktivist” olmaya davet etti. Türkiye’nin nükleer macerasının dört kez hüsranla sonuçlandığını belirten Özesmi, “Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha çok istihdam ve enerji sağlamanın mümkün olduğunu düşünüyoruz. Biz diyaloga açığız, bu diyalog devam etsin ama bir sonuç getirsin” şeklinde konuştu.

Toplantıda gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Yıldız, sık sık, esprilerle karışık olarak nükleer enerji konusunda Greenpeace’in argümanları karşısında ikna olmadığı mesajını verdi ve “İkna edemiyorsanız ikna olmalısınız” dedi. “Nükleer santrallerin maliyetleri nedeniyle devlet desteği olmadan kurulamayacağı, bunun da 1983’ten beri süren liberalleşme politikalarına ters bir durum ortaya çıkarıp çıkarmadığı” sorumuza ise Yıldız, “Güzel bir soru. Enerji sektörü serbestleşecek. Finans modelinde alım garantilerinin verilmiş olması ayrı bir finans modelinin farklı bir tarzıdır. Sizin oradan üretilen elektriği alacak olmanız finansörler için yeterli bir sebeptir. Aynı zamanda kamu ağırlığı olmayacak bir nükleer modeli düşündüğümüz için serbestleşmede herhangi bir engel teşkil etmeyecektir” yanıtını verdi.

Soruma Sayın Yıldız'ın verdiği bu yanıt beni pek tatmin etmedi açıkçası...

Greenpeace artik anlasa...

Enerji Bakanı Taner Yildiz'in Greenpeace'i ziyaret etmesi gercekten harika bisey mi? En cevreci basbakandan sonra bir de en demokrat enerji bakanimiz mi oludu?

Greenpeace'in Enerji Bakanı Taner Yildiz'in ziyareti sirasinda, "ikna edemediyseniz ikna olacaksiniz, nukleer ile yasamaya haziriz" gibi cumlelere EVINDE sahne olmasinin ardindan apolitik cevreciligin bizi nereye goturecegini gormeye baslamistir diye bosuna umudediyorum. Neymis? Ikna edemediysek ikna olacakmisiz. Yani en inatci kim cikarsa onun dedigi olacak. Oyle ya, en uzun sure ikna edilemeyenin dedigi olacak bu mantiga gore. Bakan Bey merak etmesin, nukleere ikna olmayacak, cesedimi cignemeden asla diyen radyoaktivistler taniyorum. Inada bindi mi is, anti-nukleer davanin kazanmama sansi yok. Saka bi yana, ikna edemediyseniz ikna olacaksiniz demek sizin siyasi bir durusunuz yok demek. Enerji (D)evrimi Raporunda D'yi parantez icine alma mecburiyeti hisseden Greenpeace de kendisiyle ilgili az cok boyle dusundugunden zor bir tercih yapmak zorunda kalabilir. (hukumetin neo-liberal ekonomik tercihlerini elestirmek yerine hem ekonomiyi hem iklimi kurtarmanin yollarini ariyor bu rapor). Bakanin sozlerinin geri kalani Greenpeace'i nasil icsellestirmeyi planladiklarina dair bir ipucu veriyor. Ben de bunu mantiksal uc noktasina itersek ne olur bi yazayim dedim:

Anlasilan bir cok STKnin (yada hukumeti destekleyen STKnin) da icinde bulunma ihtimali olan bir heyet olusturulacakmis. Acaba Greenpeace katilir mi diye endise ediyorum. Senelerdir bu gibi "katilmci" heyetlerin neo-liberal politikalari nasil hakli cikardigini goruyoruz: Once Greenpeace (ve diger bir dolu AKPci STK) davet edilir (hatta isteyen herkes davet edilir kimi zaman), sonra uzuuuuuuun tartismalar yapilir: bu tartismalar medyaya surekli olarak yansitilir, bazen secici ve bazen de carpitilmis sekilde. En sonunda da bir oylama yapilir belki, ya da konsensusa ulasmak bile denenebilir: Bu noktada Greenpeace'in stratejisi onem kazanir: Eger uyumlu olur ve "evet biz farkli dusunuyoruz, ama cogunlugun fikrine saygimiz var" diyecek ve nukleere yol verecek olursa demokrasi sampiyonu ve basimizin taci edilecektir. Ancak, hayir kardesim, ben nukleere "ASLA! ASLA! ASLA!" diyorum diyecek olursa demokrasi dusmani ilan edilecek. Sonuc, Greenpeace her durumda sayginligini kaybedecek, ustelik nukleer davayi kaybetmemiz icin hukumetin attigi onemli adimlardan biri gerceklesmis olacak.

Sorun su ki, ASLA! ASLA! ASLA! demek / diyebilmek kolay degil: Greenpeace 1 milyon imzaya erisirse bakanligin bunu gormezden gelemeyecegini soyluyor. Yani gucunu destekci sayisindan aldigini ifade ediyor, siyasi durusunun radikalliginden degil. (Elbette Greenpeace ilk kuruldugunda cok daha radikal ve siyasi durus olarak da bu gibi liberal soylemlerden kacinan bir orguttu ama bu zaten cevre-yesil hareket ekseninde fazlaca konusulup artik uzerine soylenecek birsey kalmamis bir konu.) Bu soylem degisikligi onu bakanligin bu varsaydigim stratejisine karsi savunmasiz birakiyor.

Bakanin bu ziyareti, umalim ki Greenpeace'i iade-i ziyarete mecbur hissettirmesin, yada bu iade bakanlikta bi eylem seklinde gerceklessin... Ne de olsa ayni Enerji Bakani onlarca komur santrali ve HES de acmak istiyor. ;)