Tuesday, March 25, 2008

Hasankeyf için umut ışığı


AYŞEGÜL SAVAŞTA Birgun.net 25/03/2008
Dicle nehri üzerinde bulunan Hasankeyf için yeni bir umut ışığı doğdu. Tarihi Hasankeyf bölgesi üzerindeki yapımı tartışmalara yol açan Ilısu Barajı, uluslararası bilirkişi heyetinden vize alamadı.
Ilısu Barajı’nın durdurulması için mücadele eden kurum ve kişileri sevindiren bu gelişmeyi değerlendiren Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, “Ilısu Barajı gibi bir proje, bu krediyi veren ülkelerde çevresel etkilerinden dolayı, ciddiye alınmaz ve kesin olarak uygulanamaz” dedi.
Avukat Murat Cano, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi’ne Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı Projesi’nin yapımı ile ilgili imzalanan sözleşmenin iptal edilmesi için İsviçre Şirketler Grubu ve Başbakanlık hakkında 12 Ocak 2000’de dava açmış, mahkeme heyeti de son duruşmada araştırma yapılması amacıyla Hasankeyf’te keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermişti.

‘ÖN ŞARTLAR YERİNE GETİRİLMEDİ’
Yapımı süren Ilısu Barajı içerisinde bulunan göl alanında hangi tarihsel yapıların kalacağı ve bunların ne gibi bilimsel değerlerle yüklü bulunduğu, taşınması planlanan eserlerin teknik olarak taşınmalarının mümkün olup olmadığı ve taşınmaları halinde bulundukları yerde ifade ettikleri değerlerin aynen ifade edip etmeyeceği konuları oluşturulan heyet tarafından araştırıldı.
İncelemelerini tamamlayan bilirkişi heyeti yayınladığı denetim raporunda, baraj inşaatının Hasankeyf bölgesindeki biyolojik çeşitliliği ve kültürel mirası korumadığı vurgulandı. Ayrıca Ilısu Barajı’nın inşa edilebilmesi için Devlet Su İşleri’nin yerine getirmesi gereken 153 ön şartı denetleyen uluslararası bilirkişi heyeti, raporunda bugüne kadar şartların hemen hiçbirinin gerçekleştirilmediğini belirtti.


KREDİ KURUMLARI VAZGEÇEBİLİR
Heyet tarafından yayınlanan raporda Doğa Derneği’nin daha önce yayınladığı bilimsel rapora atıfta da bulunularak, yapılması beklenen doğa ve kültür araştırmalarının dökümü sunuldu. 2007 Mart ayında Alman, Avusturyalı ve İsviçreli kredi kuruluşları ile Türkiye Hükümeti arasında projenin kredisini garanti altına alan bir anlaşma imzalayarak, kredi kuruluşları, uluslararası baskılardan ötürü bu anlaşmayı 153 şarta bağlamıştı. Bu şartlar kredi kurumları tarafından atanan uluslararası 15 kişilik bilirkişi kurulu tarafından biyolojik çeşitlilik, kültürel miras ve yeniden yerleşim alanlarında denetliyor. Türkiye, eğer bu koşulları gerçekleştirmez ise Ilısu Barajı için kredi vereceğini açıklayan kredi kurumları anlaşmadan vazgeçebilecek.

‘PROJE UYGULAMA BİRİMİ HÂLÂ YOK’
Ayrıca rapor, Devlet Su İşleri tarafından kurulması beklenen Proje Uygulama Birimi’nin görevlerini anlaşmalar doğrultusunda yerine getirmediğini, hatta bu birimin henüz tam olarak oluşturulmadığını gösteriyor. Rapor, biyolojik çeşitliliğin ve kültürel mirasın korunması ve belgelenmesi çalışmalarının da yerine getirilmediğini belgeliyor.
Bilirkişi Çevre Raporu’nun 23. sayfasında ise aynen şu ifadeler geçiyor: “Bilirkişiler saha ziyaretleri sırasında, Proje Uygulama Birimi’nin hâlâ kurulmaya çalışıldığını ve ziyaret öncesinde yeterli kapasitenin oluşturulmadığını gözlemlemiştir. 2007 Ekim ayında Zürih’te bu saha ziyareti öncesi, biyolojik çeşitlilik çalışmaları tasarısının sunması anlaşıldığı halde, bilirkişilere herhangi bir bilgi sunulmamıştır.”

CANLILARIN YOK OLMA TEHLİKESİ
Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk yaptığı açıklamada, “Yeni yayımlanan uluslararası bilirkişi raporu açıkça gösteriyor ki, Ilısu Barajı sadece Türkiye’nin en önemli kültür miraslarından Hasankeyf’in değil, bölgedeki canlıların da sonunu getirecek bir proje” dedi.
Ilısu Barajı gibi bir projenin bugünkü haliyle kredi veren ülkelerdeki çevresel etkilerinden ötürü ciddiye bile anılmayacağını belirten koordinatör Erkut Ertürk, “Doğa Derneği olarak ülkemizin biyolojik zenginliğine ve kültürel mirasına geri dönülmez zararlar verecek bu baraj projesinden derhal vazgeçilmesini ve Avrupa’nın bu çifte standart uygulamasına son vermesini talep ediyoruz” dedi.

No comments: