Sunday, December 28, 2008

HASANKEYF'I YASATMA GIRISIMI'nden

BASINA VE KAMUOYUNA

Cevre ve Orman Bakani Veysel Eroglu’nun Ilisu Barajina karsi cikanlar boluculerdir yonundeki ve Hasankeyf antik kenti ile ilgili aciklamasini siddetle kiniyoruz.

Veysel Eroglu’nun iddia ettigi gibi Ilisu Projesi ne denize nazir yeni bir Hasankeyf yaratacak ne de tarih korunarak muhtesem bir kent kurulacak. Bu aciklamalar tamamen gercek disi ve goz boyamadan ibarettir. Bir defa yuzlerce eserin oldugu Dicle nehri ve dogayla bir butunluk arz eden Hasankeyf’deki kulturel miras 12 eserin tasinmasiyla kurtarilamaz. Bunun yaninda teknik olarak tasinmasi mumkun olmayan Hasankeyf’in tek kurtulus yolu Ilisu Barajinin durdurulmasidir.

Yeni kurulmak istenilen kent Hasankeyf’e halkin tasinmasi cok suphelidir. Hasankeyf’liler bugun gecerli olan yeniden yerlesim yasalarindan dolayi bu yeni yerlesim alanlarina tasindiklari durumunda borclanacaklar, bundan dolayi da Batman gibi buyuk kentlere gidecekler. Boylece Veysel Eroglu ve hukumeti hayalet bir sehir kuracak. Yine Hasankeyf’liler her sabah kalkip kendi mezarlarin su altinda kaldigini gormek istememekteler. Hasankeyf’liler surdurebilir kalkinma politikasi cercevesinde kulturel turizmin ve yerel dinamiklerin gelistirilmesini talep etmekteler. Planlanan golun ayrica su kalitesi eksik atik su aritma tesisleri ve hizla gelistirilen sulama sonucu cok dusuk seviyede olacak; bu da Firat nehri bolgesinde oldugu gibi tifo ve malaria gibi hastaliklarin yayginlasmasini beraberinde getirecektir.

Veysel Eroglu gibi devletin en ust duzey makamlarini isgal edenler, kulturel miras, ekoloji ve sosyal yapimiz acisindan yikim ve kayiptan baska bir sey getirmeyecek Ilisu projesine karsi cikanlari ‘bolucu’ ilan edilmeleri, bu konusmayi yapanlarin konumlarina yakismayan, talihsiz aciklamalar olarak degerlendirmekteyiz. Bolgemizde, tum Turkiye de ve yurt disinda Hasankeyf in ve Dicle Vadisi’nin sular altinda kalmasini istemeyen tarih, doga ve sosyal kalkinma bilincine sahip her renkten insanlar, koyluler, kentliler, sivil toplum kuruluslari, meslek odalari kuruluslari, aydinlar, yazarlar, sanatcilar, akademisyenler, uzmanlar cesitli faaliyetler yurutmektedir. Etkilenen insanlarin % 80’i ve tum Turkiye insanlarin en az yarisi Ilisu projesinin gerceklesmesini istememektedirler. Butun bu faaliyetleri yuruten insanlar ve halkin cogunlugu bolucu olarak mi degerlendiriliyor? Eger boluculugun tanimi insanlik tarihine sahne olmus tarihsel gecmisi bulunan, binlerce canli cesidine ev sahipligi yapan, topragimiza, gecmisimize ve dolayisiyla yarinlarimiza (Cocuklarimizdan devir aldigimiz tarihimize) gelecegimize sahip cikmak ise biz bu tanimi gocunmadan kabul ediyoruz.

Kendileriyle ayni fikirde olmayanlara saldirgan bir tutum sergileyen Cevre ve Orman bakaninin ve onun dedigine gore ayni dusunen Basbakan R. Tayip Erdogan in ve bazi kose yazarlarinin; Ilisu Baraji’nin bilimsel verilere dayanmadan yapilmasina karsi cikanlara “bolucu” gibi ifadeleri kullanmalarindan dolayi, tarihini, dogasini, kulturunu ve insanini seven bu tarih ve doga sevdalilarindan ozur dilemesini bekliyoruz.

HASANKEYF I YASATMA GIRISIMI

Iletisim: Diren Ozkan: 0535 897 76 66 Ipek Tasli: 0488 212 50 53 hasankeyfgirisimi@gmail.com

No comments: